4 Temmuz 2012 Çarşamba

Amerika Yazı Dizisi - NEW YORK




Aslında New York, Amerika'nın en çok bilinen, duyulan ve filmlere konu olan eyaleti. Tabi bu eyalette şehir olarak bilinen ise New York City. İnsanların aklına hemen gökdelenler, Özgürlük Anıtı, Times Meydanı geliyor. Fakat eyalette, çok bilinmeyen bir sürü güzel yer var.





Niagara Falls: bir kısmı Kanada'nın Toronto şehrinde, diğer bir kısmı ise Buffalo NY'da bulunmaktadır. Dünya harikası olan bu korkutucu şelale 3 kısımdan oluşur. Bunların en büyüğü ise Horseshoe'dur. Şelale Amerika'nın en büyük enerji kaynaklarından biridir, Kanada ise burayı turistik açıdan kullanmaktadır. Bot turu ile şelalenin içine yolculuk edebilirsiniz (maid of the mist) ve ayrıca şelalenin dibine merdivenler ile gelip yaya olarak ıslanma şansınız vardır (cave of the winds) bu durumda giyeceğiniz yağmurluk dahi değişmektedir ve yanınızda mutlaka yedek şort ve t-shirt bulundurun.Kısacası NY sadece New York City'den ibaret değil :)  Ayrıca çok ilginizi çeker mi bilmem ama Finger Lake'i görmek isterseniz Rochester'a da uğrayabilirsiniz. Ama siz yine de bildiğinizden şaşmayın sonra kulaklarım çınlasın istemem :) 

Ve New York City..
Hani derler ya ''İstanbul adamı yutar'', işte New York City için de aynı şeyi söylemeniz mümkün. 7/24 yaşayan şehir Amerika'nın en kalabalık nüfusuna sahip şehirlerinden birisidir. Şehir beş bölüme ayrılmıştır, bunlar; Manhattan, Brooklyn, Bronx, Queens ve Staten Island'dır. Turistik amaçlı bulunuyorsanız tabi ki tercih edeceğiniz konaklama yerleri çok önemlidir. Manhattan, Brooklyn ve Queens bölgelerinde kalmanız hem gezi açısından hem de konaklama açısından avantajınıza olacaktır. Manhattan pahalı yer orada nerede kalabilirim ki ? diyorsanız, hosteller sizin için en uygun yerlerdir. Chelsea Spot Hostel'de kalmanızı şiddetle tavsiye ederim. Times Square'a yürüyerek 10 dakika, 5th Avenue'ya yürüyerek 15 dakika ve Empire State Building'e yürüyerek sadece 5 dakikalık mesafededir. 

JFK Havaalanında indiğiniz anda yüzünüze nem ve hoş olmayan bir koku çarpacaktır. Çok aldırmayın, belli bir süre sonra alışıyorsunuz. Metro ile kalacağınız yere rahatça ulaşabilirsiniz fakat oldukça büyük ve karışık bir hatta sahip olan metro istasyonunda aktarma yaparken kaybolma şansınız da vardır. O yüzden size tavsiyem 60 $ paraya kıyıp bir taksiye binmeniz olacaktır. Eğer gece geç saatte indiyseniz otele check-in yaptıramazsınız bu durumda havaalanında kalmanız farz olmuştur. 4.Peron'a gidin ve 24 saat boyunca hareketliliği daha havaalanındayken hissedin. İster yatın uyuyun isterseniz restoranlarda oturun yemek yiyin. Eğer sigara içiyorsanız aşağıya inip, açık hava da rahatça tüttürebilirsiniz. Fakat New York'ta sigara çok pahalı size tavsiyem sigarayı bırakmanız ama illa içecekseniz eğer yanınızda kendi sigaranızı getirin.

Times Square şarkılarda ismi geçen ünlü meydandır. Burada 24 saat boyunca insan trafiği devam etmektedir. Şehrin en fazla insan akınına uğrayan yeridir. İnsan sayısının fazla olduğu yerlerde suç oranı da fazladır. Bunun önüne geçmek için Times Meydanında, New York Police Department (NYPD) oldukça kalabalık ve heybetli abilerden oluşmaktadır. İnsanların %90 'ı bunlardan en devasa olanını bulur ve mutlaka resim çektirir. Oldukça sempatiklerdir ama aklı yerinde olan kimse orada herhangi bir suç işlemeye kalkmaz. Alış veriş için Times Meydanını önermeyeceğim, tabi ki her şey normal fiyatından biraz daha yukarıda. Ama 5 $ karşılığında kara kalem portrenizi çizdirmenizi tavsiye ederim. Portre sanatçılarının çok büyük kısmı Türki devletlerden gelmiş olan öğrenciler veya kaçak yaşayan kişilerdir. Biraz da sohbet şansınız olursa 5 $ fazla vermeniz onları oldukça mutlu edecektir. 

Empire State Binası.. İşte New York'u ayaklarınızın altına almanız için tasarlanmış olan bina. Buraya ve Özgürlük Anıtına uğramadan New York'tan giderseniz çok şey kaybetmiş olacaksınız. 2001 yılında ikiz kuleler yıkıldıktan sonra New York'un en büyük binası ünvanını geri almıştır. Gün içinde binlerce insan burayı ziyaret etmekte ve 84. kata çıkan asansöre binmek için 20 $ civarında ücret ödemeniz gerekmektedir. Ayrıca uzun bekleme kuyrukları da cabası. Fakat trafik akıyor o yüzden 15 dakika beklemeniz size hiç bir şey kaybettirmez. İnsanlar etrafı rahatlıkla görebilsin ve diye 75 Cent'e çalışan dürbünler vardır. Bunlara baktığınızda ne kadar yüksekte olduğunuzu daha net anlarsınız. Kendinizi 2 dakikalık bir meditasyona çekin ve yüksekten etrafınıza bakın. Dünya her geçen gün bize yetmiyor. Binalar, insanlar ve araçlar günden güne çoğalıyor. 20 sene önce ki ziyaretimle şimdi ki arasında o kadar fark var ki. Anlatmaya dilim varmıyor. Tabi o zaman ikiz kulelerde vardı. Ama şimdi onların yerine daha da büyüğü yapılıyor. Haydi hayırlısı.


Central Park..Şehrin göbeğinde ağaçlar içinde oksijen alabildiğiniz yegane yer. Öğle tatilinde eline sandviçini alıp gelen bankacılar, bisiklet turu yapan insanlar, koşuya çıkmış olan sporcular ve güneşlenenler ile birlikte harika bir kombinasyonu bulunan Amerika'nın en çok ziyaret edilen şehir parkıdır. 5th Avenue'den Apple Store'a uğrayın. Biraz gezin dolaşın ardından buzlu bir içecek ile geçin parka. Kendinize muhakkak bir gölge bulacaksınızdır. Burada uzanın ve gökyüzüne baktığınızda binaların ağaçlar ile birlikte üstünüze geldiğini hissedin. Bir çok filmin sahnelendiği bu park hava kararınca çok güvenli olmayacaktır. O yüzden planınızı buradan 18.00 civarında çıkacakmış gibi yapın. 

5th Avenue..Lüks, pahalılık ve ihtişamın bir arada bulunduğu cadde. Cartier, Blvgari, Apple Store, Louis Vuitton, Chanel, Prada, Gucci ve dahası. Hepsi burada. Fiyatlar tabi ki bildiğiniz gibi. Her dükkan butik otel havasında, girmesi ayrı çıkması ayrı bir dert. Ama bu kadar büyük ve kalabalık bir caddenin bu kadar temiz olması da ayrı bir olay. Times Square'den çok farklı kısacası. Eğer basketbol hayranı iseniz NBA storeda kendinizi kaybedeceksiniz. Gerçek boyutta basketbolcu maketleri, aksesuarlar, giyim ve aklınıza gelebilecek her türden hediyelik eşyayı burada bulacaksınız. Bir de yolda gezerken dikkatinizden kaçmayacaktır. Bir sürü yahudi aile saçları dini inançlarına göre kesilmiş ve ellerinde torbalarla yanınızdan geçecektir. İşte dünyanın en zengin toplulukları. 

China Town..İstanbul tahtakaleye hoşgeldiniz :) Her şeyin ucuzu ve imitasyonu burada. Çinlilerin en kalabalık yaşadığı mahalledir. Siyahi insanların tezgahlarda saat ve telefon kılıfları sattığı, size bir şey satmak için kırk takla attığı mekandır. Şöyle ki, üstünde NY yazan veya işareti bulunan her türlü ufak hediyelik eşyayı buradan temin edin. Kalemler, tshirtler, şapkalar, biblolar aklınıza gelebilecek her şey sadece 2-3 $. Pazarlığı çok sevmezler. Hatta başımdan geçen olayı Türkçe haliyle anlatayım :
Ben : ''Gillete Fusion bıçakları ne kadar ? ''
Adam : ''22 $''
Ben: ''K-Mart'ta bile 20 $ yahu, çok pahalı''
Adam: ''Tamam 20 $ olsun''
Ben: ''Fiş almayayım 15$ olsun''
Adam: ''Sen Türk'müsün?''
Ben: '' Evet, huh?''
Adam: ''Buraya gelip fiş almazsam 5 $ daha indir diyen herkes Türk oluyor. Daha fazla yorulmayacağım tamam al 15 $ '' 
Ben: ''hehehe teşekkür ederim abi hayırlı işler :D ''

Özgürlük Anıtı..Şimdi size zamanında Fransa'nın Amerika'ya hediyesidir vs..vs..şeklinde wikipedia bilgisi vermeden nasıl gideceğinizi anlatayım :) Liberty Island'da bulunan anıta gitmek çok kolay. Öncelikle şunu belirteyim 2012 yılının sonlarına kadar Anıt ziyarete kapalı fakat adaya gidiş yapabilirsiniz. Bunun için tabi ki bota binmeniz gerekecek. Ve internet üzerinden http://www.statuecruises.com/ferry-service/welcome.aspx biletinizi almanız sizin avantajınıza olacaktır. Çünkü orada satın almak isterseniz tahmini bekleme süreniz 1 saat ve üzerinde olacak. Çok fazla sıra var ve çok sıcak. O yüzden teknolojiden faydalanın ve biletliler sırasına geçin. Bu arada bota Battery Park'tan bineceksiniz. Manhattan'ın güneyinde yer alır ve yürüyerek 25 dakikadır. Adadan Battery Park'a en son dönüş botu 18:00 dadır. Eğer o saatte dönmezseniz ne olur bilmiyorum o yüzden sizde denemeyin :) 

Brooklyn Köprüsü, New Jersey'e geçiş, Times Meydanından şehir turuna kalkan üstü açık otobüsler, 3 katlı metroya biniş ve ineceğiniz yerler. Bunlar için en iyisi bir harita edinin. Ve inanın düşündüğünüzden çok ama çok kolay ulaşacaksınız her yere. Benim size tavsiyem belli saatlerden sonra Bronx, Central Park ve tabi ki Harlem'den uzak durmanız. Sonuç olarak insanlar her zaman suça meyilli olmasalar bile siz önleminizi alınız. Ayrıca yolda sizi devamlı çevirip sigara isteyen zenciler olacaktır. Eğer sigara vermeyecekseniz gülümseyerek reddedin yada 1 değil 2 tane sigara verin. O zaman sizi çok seviyorlar ve gerçekten kendinizi daha güvende hissediyorsunuz. Bu aynı ''burada bir şey olursa benim ismimi ver bilader'' ilişkisine benziyor. İşte bir olay daha : 
Yanıma sessizce yaklaşan siyahi : ''Yow man, got any cigarette''
Ben: ''Well..yeah here it is''
Zenci abi: ''Thanks man..you are a gentleman''
Ben: '' You'r welcome, you can keep the packet'' 
Zenci abi: '' Are u serious ? Hey bro, if someone bother, tell them Willy J. '' 
Ben: '' Thanks..''
*Neden paketi verdim diye sorarsanız; sigarayı bırakacaktım ve o gün buna karar verdim. Adamada paketi verdim. Zaten niyeti bir tane almaktı. Paketi verince epey bir sevindi. Bu arada sizden sigara isteyenler emin olun kibarca istiyor, herhangi bir zorbalık yok. Ama tabi gündüz vakti böyle iken gece vakti ne olur bilinmez :) 

Benden bu haftalık bu kadar..

Anketi doldurmayı unutmayın ki, benim yazma hevesim kaçmasın ve sizleri daha çok bilgilendirmeye çalışayım..

Sevgiler.

Yiğithan ERDOĞAN